Ukrayna’da lojistik sektörü salgından nasıl etkilendi? Bu süreç ülkenin dış ticaretine nasıl yansıdı? Agro Drive şirketinin kurucusu ve TUİD üyesi Ayhan Akbaba, şirketin faaliyetlerini ve pandemi sürecinin lojistik sektörüne etkilerini TUİD WEB’e anlattı.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Ne kadar süredir Ukrayna’dasınız?
Uluslararası ticaret mezunuyum. 15 yıldır lojistik sektöründeyim. Bunun son yedi yılını başta Ukrayna olmak üzere eski Sovyet coğrafyasında tamamladım.
Agro Drive şirketi hangi hizmetleri veriyor?
Kurucusu olduğum Agro Drive şirketi lojistik hizmetleri alanında uzman kadrosuyla başta tarım lojistiği olmak üzere; enerji, inşaat ve perakende sektörlerinde deniz yolu, kara yolu, demir yolu taşımacılığı, gümrükleme, depolama, dağıtım ve liman hizmetlerini sadece Ukrayna’da değil tüm dünyada zengin network ağıyla sunabilmektedir.
Misyonumuz ithalat, ihracat ve ya transit lojistik gereksinimleri Agro Drive güvencesi altında en hızlı ve ekonomik şekilde karşılayabilmek. Odesa’da yer alan ve özmal yatırımlarımız olan 50 bin ton depolama kapasitesine sahip üç depomuzda depoculuk ve dağıtım hizmetlerimizi iş ortaklarımızın kullanımıza sunuyoruz.
Depolarımızda her türde tarım ürünlerinin ilaçlama, sertifikasyon, çuvallama ya da dökme olarak elleçleme işlemi yapılırken, aynı zamanda paletli ürünleri, maden, kereste, metal gibi ürünleri depolayıp konteynerize edebiliyoruz. Yine kendi özmal yatırımımız olan damper ve konteyner taşıyabilen çekici filomuz ile yıllık 5 bin araçtan fazla kara taşımacılığı operasyonunu gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz yılı 6 bin konteyner deniz yolu hacmiyle tamamladık. Bu da bize müşterilerimize daha rekabetçi maliyetler sunabilme imkanı sağlıyor.
Salgın süreci Ukrayna’nın dış ticaretine ve lojistik faaliyetlerine nasıl yansıdı?
Salgın sürecine tüm dünyanın hazırlıksız yakalandığını, başlarda çok da ciddiye alınmayan bir dönemde şok etkisi atlatıldıktan ve işin ciddiyeti kabul edildikten sonra toplumun her kesimini etkileyen süreçte eski alışkanlıkların değişmeye başladığını, yeni normalin hayatımızın tüm alanlarına etki ettiğini ve dünyanın hemen her yerinde derinden hissedildiğini gördük.
Lojistik sektöründe de ticari kaygıların yanı sıra operasyonel olarak da büyük bir sınav verildi. Bir tarafta karantina nedeniyle insanlar evlerinde kendilerini izole ederken, hava yolu ulaşımının durduğu, uluslararası kara yolu taşımacılığının ciddi kısıtlamalarla karşılaştığı dönemde alternatif taşıma çözümlerinin belirlenerek saha operasyonlarının başta tıbbi ve gıda malzemeleri için hız kesmeden devam etmesi gerekiyordu. Uzaktan yönetim ne kadar kulağa kolay gelse de altyapısı, ekibi ve sistemleri bunun için hazır olmayan firmalar ne yazık ki çok büyük kayıplarla yüzleşmek zorunda kaldı.
Siz şirket olarak salgın sürecinde hangi önlemleri aldınız?
Biz Agro Drive olarak “Önce insan sağlığı” dedik ve Ukrayna makamlarının resmi karantina uygulamasını beklemeden mart başında tüm ofis personelimizi evlerinden çalışacak şekilde organize ettik. Saha personellerimiz için de sosyal mesafe kurallarının yanı sıra hijyen önlemlerini maksimuma çıkardık. Ülke ekonomisine bir nebze olsun destek olabilmek adına hiçbir personelimizi işten çıkarmadık, ücretsiz izne göndermedik ya da maaşlarında kesintiye gitmedik. Aksine son 12 ayın en yüksek hacimlerine salgın ve karantina dönemlerimizde denk geldiğimiz için yeni istihdamlar yaratarak büyüme programlarımıza devam ettik. Şirket altyapımız uzaktan yönetime uygun kurgulandığı için Agro Drive bu sınavı başarıyla geçti.
Yine aynı süreçte işin operasyonel yönetiminin yanı sıra insani yardımları unutmadık. Beko ile ortaklaşa düzenlediğimiz bağışta Odesa’da bulunan üç pandemi hastanesine altı çamaşır makinesi yardımında bulunduk. Yine üyesi olmaktan gurur duyduğumuz, yurt dışındaki en iyi iş insanları derneği seçilen derneğimiz TUİD’in Büyükelçiliğimiz himayesinde Ukrayna’nın 12 şehrinde gerçekleştirdiği gıda ve hijyen malzemesi yardımlarında lojistik sponsor olarak tüm dağıtımları üstlendik.
Türkiye-Ukrayna ticareti salgından nasıl etkilendi?
Ukrayna ve Türkiye’nin 4.9 milyar dolar ticaret hacmi ile tamamladıkları 2019 yılının üzerine 2020’nin başında her ne kadar pandemi ile giriş yapılmış olsa da pandemi döneminde gerek devletimizin sağlamış olduğu insani yardımlar gerekse turizm alanında alınan tedbirler ilgili süreçte iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırdı. Özellikle Türk firmalarımızın inşaat, altyapı ve enerji sektörlerindeki devam eden yatırımlarıyla ve Ukrayna’nin tarımda her sene artırdığı rekolte ve dengeli kur politikasıyla 2020 yılında 5 milyar dolar seviyesinin üstüne çıkılması beklenmektedir. Bunun için en itici güç tabii ki yıllardır mücadelesini verdiğimiz serbest ticaret anlaşmasının bir an önce imzalanması olacaktır.
Ukrayna’da son dönemde gümrüklerde yapılan yeni düzenlemeler var mı?
Pandemi ve karantina süresince deniz limanlarında konteyner taşımacılığı için herhangi bir kısıtlamaya gidilmezken, Ro-Ro taşımacılığında şoför ve yolcu sınırlamalarıyla karşılaşmıştık. Kara sınırlarındaki gümrüklerde büyük ölçüde geçici süreyle kapatma uygulanmıştı. Şimdilerde olağan çalışma sürecine dönüldüğünü gözlemliyoruz. Gümrüklerde daha fazla muayene uygulaması başlatıldı. Bu da gümrük işlemlerinde yaklaşık bir günlük gecikmelere ve ek maliyetlere neden oldu.
Salgında ikinci dalga yaşanması halinde lojistik sektörü nasıl etkilenir? Önümüzdeki döneme ilişkin beklentileriniz neler?
Olası ikinci dalgada artık her paydaş daha tecrübeli olduğundan sürecin daha efektif yönetileceginden şüphemiz bulunmamaktadır. Umarız ikinci dalga yaşanmaz, insanlık bir daha bu şekilde salgınla ve sağlıkla sınanmaz. Biz hem Ukrayna’daki Türk toplumunun bir temsilcisi olarak hem de Türkiye – Ukrayna arasında ticaret köprülerini kurmayı, desteklemeyi görev kabul etmiş bir lojistik firması olarak her zaman ve her koşulda bize ihtiyaç duyanların yanı başında olmaya devam edeceğiz.
Kaynak: –
