Ukrayna’da Dinyepr nehrinin Kherson bölgesi sınırları içinde kalan ve şehir merkezine yakın bir bölgede 17. Yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu düşünülen iki geminin kalıntıları bulundu.
Dalışı yapan Zaporoje’li arkeologlar gemilerin büyük bir ihtimalle Osmanlı gemisi olduğunu ama zayıf bir ihtimal olsa dahi dönemin Baltık ülkelerinden birine ait olabileceğini de göz önünde bulundurduklarını açıkladılar.
Kadırganın ilk izleri 1997’de bulunmuştu. 7 – 17 Haziran 2018’de gerçekleştirilen dalışlara 10 yıldır hazırlanan arkeolog ekibin amacı bu kadırganın detaylarına incelemekti. Ancak, bu dalışlar sırada aynı bölgede, kadırganın sadece 100 metre uzağında ikinci bir batık teknenin daha olduğu fark edildi.
Tarihimizin bir detayına ışık tutabilecek nitelikte olan bu batıklar ile ilgili olarak şu ana kadar Kherson Müzesindeki arkadaşlarım ve basında çıkan haberlerden edindiğim bilgi, izlenim, video ve görüntüleri özetlemeye çalıştım. Türk tarihçilerinin de konuya ilgi göstereceğini düşünüyorum.
Yapılan ilk incelemelerde gemilerin savaş gemileri olmadığı, yük gemisi olduğu anlaşılıyor. Kadırga, çam ağacından yapılmış, tek direkli, altı düz, nehir tipi, 40 m uzunluğunda, 12 m genişliğinde, 2 m yüksekliğinde, taban tahtaları 100 mm, yan tahtaları 80 mm kalınlığında, 70 – 100 ton yük taşıma kapasiteli. Küçük tekne ise meşe ağacından yapılmış, yaklaşık 20 m uzunluğunda, 4 m genişliğinde, dar ve keskin bir burna sahip ve kıç tarafının da düz olduğu tahmin ediliyor.
Her iki batıkda maalesef yağmalanmış durumda. Hatta, bu batıkların varlığının yağmacılar tarafından uzun süredir bilindiği bölgedeki balıkçılar ve tekne sahipleri tarafından söylenmekte. Buna rağmen, arkeolog dalış ekibi çok fazla sayıda olmasa dahi kalan eşyalardan bulabildikleri bazı parçaları çıkardılar. Şu ana kadar çıkarılanlar arasında tabak, kil – seramik kırık eşya parçaları, şahsi eşyalar, silahlar, gemi parçaları bulunmakta. Hatta su altında 350 yıl kalmış olmasına rağmen çıkarılan bir sigara ağızlığından az da olsa tütün kokusu dahi hissedilmekte. Kadırganın burun ve kıç kısımları daha iyi korunmuş durumda.
Şimdilik bu iki gemiden oluştuğu anlaşılan konvoyun o dönemlerde Osmanlı toprağı olan ve Tatarların kontrolündeki, bugünkü adı Kakhovka olan İslam-Kermen şehrine muhtemelen gıda malzemesi götürüyordu. Her iki gemininde aynı yerde olması bunların Kazak’lar tarafından bir gece baskınında batırıldığı intiba bırakıyor. Bu atağın yağma amaçlı olmadığı, rakibi lojistik ve gıda olarak zayıflatmaya yönelik stratejik bir savaş hamlesi olduğu düşünülüyor. Bu batıklar Osmanlı – Kazak savaşlarının arşivlerde kalan bir detayını aydınlatabilecek öneme sahip olabilir. İslam-Kermen, Dinyepr nehri üzerinde ve Karadeniz’den yaklaşık 120 km içeride bir şehir. Batıklar ise Dinyepr nehrinin Karadeniz ile buluştuğu yere yaklaşık 20 km içeride ve deltada bulundu.
Batık çok derinde değil, hatta suyun sadece 4 metre altında olduğu ve kamera çekimlerinin çok kolay yapıldığı söyleniyor. Gemileri su üzerine çıkarmak, restore etmek ve sergilemek için uygun bir bina inşa etmek için önemli bir bütçe gerekiyor. Daha önceden de yeri tespit edilmiş ancak maddi imkansızlık sebebiyle hala su altında bekleyen bazı gemi batıkları bulunmakta. Bugüne kadar su altından çıkarılan onlarca batık gemi, tekne, kayık restore edilmeden, müzeciliğe uygun olmayan depolarda, güvensiz ve sağlıksız ortamlarda muhafa ediliyor.
Ancak, çok önemli bir sorun var. Batıkların yağmalanması. Gerekli hazırlıkların yapılması, izinlerin alınması, finansın temin edilmesine kadar geçen süre içerisinde yağmacılar bu tür batıklardan maddi ve tarihi değeri yüksek parçaları maalesef çalmaktalar. Geçtiğimiz yıl Kiev Askeri Tarih Müzesinden olduklarını ve ellerinde dalış izni bulunduğunu iddia eden bir gurup yağmacı dalış yapmış ve daha sonra ortadan kaybolmuşlardı. Bu kadırga ve teknede kıymetli eşya olduğu düşünülmüyor. Ancak, dönemin ticaret ve yük trafiğine, gemi teknolojisine ışık tutacak verilere ulaşılması hedefleniyor.
Her iki gemide kullanılan çivi sırtlarının dövme olması ve tahtaların ek, bağlantı yerlerinin üçgen şekilde olması küçük bir ihtimal olsa dahi bunların 16-17 yüzyıl Alman, Litvanya, Polonya gemileri olma ihtimalini doğuruyor.
Dalış ve son bulgular ile ilgili olarak önümüzdeki günlerde dalış heyeti ve arkeologlar tarafından resmi bir açıklama yapılacak. Bulunan bu son iki gemini çıkarma çalışmalarına 2019 yılı içerisinde başlanılması planlanılıyor.
http://www.bulutali.com https://www.facebook.com/AliBulut23 https://twitter.com/AlBlt
Videolar :
Görüntüler :
Kaynak: bulutali.com